uykusu kaçmış ay’dan düşsel sayıklamalar

bir ayrılığın ikinci dejavusu

Gerçekliğine aldanıp, daldığım rüyadan sayıklıyorum seni … Uyur uyanık bakıyorum ,uzatıyorum elimi, dokunabilirmişçesine… tüm duyu organlarım açılmış imkansızın ahenginden…bilmek yetmez,kabulleniş gerektirir bu düşsel hayalleri… yinelenemez an’ lar ister ruh… karmaşıktır,güzeldir… ama can acıtır…içinde kalır,peşine düşer,dibine alır… Sarmalar,korur,kollar…alıştırır,  için için alı(şı)r için… sızlar bazen…acıtır,sarhoş olur senle…batar… batar da çıkamaz gün ışığına…seni de batırır içine…kanarsın kana kana…ama bitmez…

anladıkça acır canın…anladıkça karanlıktan korkan bedenin rüyaya dalar uyku’ya yalvarır çaresiz…bilirsin o’da karanlıktadır…hemde senin kurtaramayacağın kapkara bir  dünya. gözlerin gibi…bakamazsın da …baktıramazsın da…

ama biter…

düşersin düşünden çırpınarak…yüzüne bakarsın… gülümseyemezsin…ağlayamazsın…anlarsın usul usul …

ama biter…

erteleyemezsin…istesende yapamazsın… istemezsin ama veda edersin …

ama biter…

Kendince yapmaya çalıştığın  şeyin bir savaş olmadığını ve uyanıp gerçekliğiyle yüzyüze gelmen gerektiğini anlarsın. kazanılacak bir toprak vadedilmiş bir hazine yoktur.

ama biter…

Bitmeyecekmiş gibi gelen her şey bir gün biter. Senin radyoda çalan şarkıdaki kadın gibi hissettiğin o anlar geçer.

” Let me in the walls
You’ve built around
We can light a match
And burn them down
Let me hold your hand
And dance ’round and ’round the flames
In front of us
Dust to dust ”

ama biter…

Senin kelimelerle yarattığın bahçeye dikenli gereksizlik otları kaplattığını anladığın anda biter. Beyninin sevişemeyeceği adamla ruhunda sevişemez.

ama biter…

sen ben o anlamasa da…

bitti.

“düşündüm düşümden  ayri kaldim . ”

bununla iyi gidenler  : the civil wars – dust to  dust

bununla iyi gidenler

Yorum bırakın