8 SANİYE , DÖRT ANLAŞMA VE BENİM 5.MADDEM

Don Miguel Ruiz ‘den “Dört Anlaşma”  benim kişisel farkındalık konusunda  keşfettiğim (biraz gecikmiş bir keşif :/ )  ve hayatımda bazen bilmeden uyguladığım bazen de uygulayamadığım ama uygulamayı istediğim  bir bilgelik ve farkındalık anlaşması …Aslında 4 temel maddeden oluşuyor .

 1.Anlaşma;  Kullandığınız Sözcükleri Özenle Seçin.

2.Anlaşma;  Hiçbirşeyi Kişisel Algılamayın.

3.Anlaşma;  Varsayımda Bulunmayın.

4.Anlaşma;  Daima Yapabildiğinizin En İyisini Yapın.

Her zaman sivri dilli ve aklına geleni hemen söyleyen biri olarak -ki bunun ceremesini sonradan çok çekmişimdir. – şu an için içinde bulunduğum arayış döneminin nedenini aslında biliyorum . İnsan aidiyet duygusuyla sevdiği hiç birşeyden mutluluk alamaz.Sahip olmak doğası gereği bencilliği ve içinde egonuzla  savaştığınız kocaman bir savaşı verir. Aslında tüm kayıplar yada kaybediş diye nitelediğimiz her şeyin arkasında bu savaşla yenilgimiz ve hırsımız var sanırım . Din konusuna yada bir çok inanışa birden inanan birisi olarak aslında gerek  uzakdoğu felsefeleri  gerek mevlana gerek diğer inanışlar o egonuzu bir kenara bırakmadan baktığınız da sevgi veye diger hislerin hiç birinin tam olarak huzur vermeyeceğini hep söyler.

Zaten insan kendiyle savaşını yenmeden hiç bir savaşı yenemez. Egosunu yenmeden bir daha doğamaz.

Madem bu kadar basit kurallar ve şu bütün ihtiraslarımızla yaşadığımız dünyada “8 SANİYE “lik bir ömrümüz var neden uygulayıp daha farklı bakmayalım ki…

Bütün bu gündelik mevzular beni böyle sarmasaydı , yeniden terketmemiş terkedilmemiş olsaydım , parasız işsiz kalmasaydım bunları düşünecek fırsatım olmazdı .Aslında bir nedeni yoktu . Herşey olurdu . HERKES HERŞEYİ YAPARDI çünkü …

İşte bu da benim 5. anlaşmam  bu 4 anlaşma ile birlikte …

5.ANLAŞMA : SEN HERKES GİBİSİN HERKES SEN GİBİ .

Tüm insanlar aynı aslında . O ying-yang dengesi içinde tüm dağılım ve bunu anladığınızda insanların yaptıklarına şaşırma kısmını yeniyorsunuz. herkes herşeyi yapar . sen de yapabilsin. Çünkü insansın. Ego ile ne kadar hareket edersen o kadar karanlık taraftasın  ve beyaz noktan var yine . Aştıkça kişisel savaşını ve kendini yada karşındakileri  hatalarıyla sevmeye başladıkça çoğalıyor o beyazlık ama yine içinde bir siyah nokta duruyor egon, bekliyor yavaşça …

Osho ‘ nun dediği gibi sevgi … Ancak öyle seversen ve yaşayabileceklerini göze alırsan ,korkmazsan mutlu olabiliyorsun yaşayabildiklerine. Gücüne ve cesaretine …Çünkü her yaşadığın şey bir şey katar sana.

“Sevgi çok nadirdir. Bir insanın gönlüne ulaşmak büyük bir devrim yaşamaktır; çünkü eğer bir insanın gönlüne ulaşmak istiyorsan ,o kişiye de senin gönlüne ulaşma olanağını sunman gerekir. O zaman savunmasız olursun ,tamamen açılır ve korunmasız kalırsın . Bu risklidir. Bir başkasının gönlüne ulaşmasına izin vermen riskli ve tehlikelidir çünkü o kişinin sana ne yapacağını bilemezsin. Bütün sırlarını öğrendikten ,bütün gizlerinin açığa çıktıktan ,kendini tamamen açığa çıkarttıktan sonra diğer insanın ne yapacağını asla bilemezsin. Korku oradadır. 

Sevgi yönelimli insan gelecekten kormayan insandır. Soruçlardan ve olası bedellerden korkmaz ,şimdi ve burada yaşar. Sonuçları kafana takma; bu ,korku yönelimli zihinlere ait birşeydir. Sonunda neler olacağını düşünme . Burada ol ve tüm benliğinle davran. Sev ve daha derinden sev. Acı çek ve daha derinden acı çek. Tümüyle sev ve tümüyle acı çek.

Çünkü saf olmayan altın bu yolla ateşten geçerek saf altına dönüşür. Ego bir buzdağıdır. Onu erit. Onu derin sevginin içinde erit. Böylelikle o kaybolsun ve sen okyanusun parçası haline gel . “

Tüm bunları içinde özümseyince affediyorsun. Affettikçe özgürleşiyorsun . Filmin sonunda 8 saniye ‘de en az birini affedin diyor. Ben kendi düşüme giren herkesi affediyorum. Çünkü biliyorum benim düşümde ben istediğim için yer aldınız. Ve bana çok şey öğrettiniz .

sizi seviyorum.

teşekkür ederim.

özür dilerim .

beni affedin .

Özgürleşeceksiniz cidden işe yarıyor.  🙂

bu yazıyla iyi gidenler : https://www.youtube.com/watch?v=TmEdJI8A76A

Yorum bırakın